Viyana'da ilk gün. Geldik Viyana'ya, yerleştik otelimize, odamız çatı katında. Pencereden bir bakıyorum hiç tanımadığım yeni bir şehir.
Öğleden sonra. Odada biraz zaman geçirip, çıktık karın doyurmaya, dolaşmaya ve kaybolduk. Bir soluklanıp nereye gideceğimize karar vermek için oturduk bir cafeye ve sahibi Türk çıktı. Sonraki günler lokantada garson, takside şoför pek çok vatandaşımızla karşılaştık.
İlk sabah. Erken saatler. Önce ben uyandım, çocuklar uyuyorken çatıların üstünden şehre bakıyorum.
Bu sabah şehri koyu bulutlar sarmış. Biz sokağa çıkana dek iyice kalınlaşacaklar ve yağmur olup yağacaklar.
Bu sabah müzeye gidip resim bakacağız, öğlende Figlmüller'de şinitzel yemek için rezervasyonumuz var.
Gece Mozart konseri dinliyoruz.
İkinci sabah. Bulutlar köpük köpük gökyüzünde. Rüzgar sert esiyor. Bugün yağmur yok, soğuk var. Kalın giyiniyoruz. Kraliyet Sanat tarihi Müzesi ilk hedefimiz. Sonra sırada Hundretwasser evi ve müzesi var.
Üçüncü gün. Gece ay tutulması olmuş. Sabaha karşı. Ay henüz batmamış.
Bugün güneşli, diğerlerine göre daha ılık bir gün. Hem de Cumartesi. Hayvanat bahçesine gidiyoruz. Bütün gün pırıl pırıl açık havada, cıvıl cıvıl bir güzel hayvanat bahçesindeyiz.
Son gün. Hava kapalı adeta donuk ve soğuk.
Öğlende yola çıkıp, havaalanına gidiyoruz. Bir yolculuk daha bitti bile!
No comments:
Post a Comment